RASİM DEMİRTAŞ’IN ŞİİRLERİ
HİKÂYECİ
hikâyeci
kendine çevir
şemsiye kireci
bir gün
çürüyüp gidecek bu ten
iyilik sağnağıdır
kalacak olan
her bir damlayı giyin gön
insanı an allah’a dön
hikâyeci
bu dünya geçici
US(T)A
us(t)a
insana ördürdüğün duvara
öldürdün insanı;
ördürdüğün
köşesiz bucak siyahlığında
kaldı.
hâtıralar şâkûlü
gökdelenlerden aşağı
boşlukta sallanır:
ışık bahçeleri…
us(t)a
istemem artık yevmiyemi!
yakamı bırak da gideyim.
çok özledim evimi.
/// Bu şiirler, Yüce Devlet Dergisi’nin 6. Sayısında (1 Eylül 2010) yayınlanmıştır.
HATİM
kendine dolanan uçak kulelerinde
hâmân ne yapsın hamal.
bir çek imzaladı hâmiline:
karşılıksız çıktı firavun.
musa mısır gecelerinde
sıcak bir kelime dilinde
râb;
bana acı merhamet eyle
bir çıkış ver kavmime…
su yarıldı oldu yol
yol oldu filistin’e.
bu daveti âdeme
niçin yapmaz israil.
dünyayı bir çıkmaza
çeker çizer üçleme.
bir ümmî’nin ağzından
ilahî aşkı hecele…
dünya vahşi döner çöl
hazlar dolu cendere
zaman kurnalarından
yokluk akar istanbul
kurur göz pınarları
oyna, bekle, isa’yı bul
nobel illizyonlarla…
meydan kitap dolusu
dünya cehennem balosu.
ŞİİR
şiir kir pulları olmamalı
ve tenin arsa tapuları
ALIN
ter pusulası
alnın toprağında
mahyaların ışığı
VATAN
alın çizgilerimden toprağımın sınırı
şerefe ışıklarından kilometre taşı
vapurların düdüğünde ağrı dağı’ndan karlar
ve sıcak buğday kokulu anadolu
/// Bu şiirler, Yüce Devlet Dergisi’nin 7. Sayısında (15 Aralık 2010) yayınlanmıştır.
ŞİMDİ DÜNYA VAZGEÇMELİDİR GERİLİM DOLU
HİKÂYELERİ ANLATMAKTAN
matematiğin huzur işlemleri
cuma meydanında toplanır
sağlık ve esenlikler vardır
çatışmalardan uzak vakitlerde
gürül gürül akan ruh çeşmelerinde…
nedir o isa’nın
artılarını yok eden
mahalle
insanın diğer bir şahane yeridir
kesinkez bilinmelidir
istanbul çinilerindeki lâle
onu adn cennetlerine
götürecektir.
şimdi dünya vazgeçmelidir
bu gerilim dolu
hikâyeleri anlatmaktan
ABD(İ)
abd(i)
bir bir yak
çevirdiğin filmleri…
seni onlar
mutluluğa ulaştıramadılar:
kalan kuru birer nostalji…
abd(i)
mutlak efendiliği
sonsuz kaybettin sen.
sonuç hazların köleliği…
abd(i)
gökdelenler arasından
bak bayram saatleri…
ESENLİK YILDIZI
yaşamadığım bir an
kalmadı dünyada
meydanları ve dikili taşları
duygularımın
çevrili papirüs ve çinilerle
bütün bunlara
sen şahit ol
esenlik yıldızı
bir aşkmış
kalıcı olan
bu âlemde
bir de kırlangıç tuğlaları…
/// Bu şiirler, Yüce Devlet Dergisi’nin 8. Sayısında (14 Mart 2011) yayınlanmıştır.
KÂ’BE’YE DOĞRU
hey gönlüm
kulak verme
putların sesine
onların sesi
uçuruma götürür seni
hey gönlüm
sakın ola ki
umma bir nefeslik can
taş eli uzatır insana
taş olur damarlarındaki kan
hey kâ’be geldim
şâhid ol allah’a
soyut putlar kırmağa
ÇIKIŞ
mağradan artık çık
mekke’ye doğru yürü
bir bir yere yık putları
kopar yüreğindeki gülü
insanlığın yüreğine dik
İSTANBUL GÜZELLEMESİ
üsküdar peygamber toprağı
eminönü sahabe bayrağı
ezan sesleri siner boğaz’a
huzurla dolar istanbul kıyıları
ÜSKÜDAR SALACAK’TA
üsküdar’da salacak salıncakta
boşuboşuna zaman sallanmayacak.
vitraylardan süzülen ışıklarda
yüzlerce anlam toplayacak;
gökyüzü balkonlarında olan gerçeği
dört yana, kanının son damlasına
varana dek yayacak.
kız kulesi
amaçsız bir ışıkçı gibi
olmayacak!
güneş gibi doğacak
güneş gibi yayacak
güneş gibi batacak.
/// Bu şiirler, Yüce Devlet Dergisi’nin 9. Sayısında (15 Temmuz 2011) yayınlanmıştır.
KAĞNI KURAMI
yüreğimden verdim bu buğdayları al
açlıkta olan çocuk ağlama
tok kalk bu gününe.
dünya pazarında gördüğüm sülükler
kanını emiyorken çağdaşlık adına
kalkınmışlık adına:
– işlerine bir son verecekler –
” bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler ” yok.
verelim üretsinler, üretelim paylaşsınlar…
dünyanın hey kalkınmış ülkeleri!
bir son verin aranızdaki
sanayi imparatorluğuna…
beynimden verdim bu elifbayı al
karanlıkta kalan şımarık çocuk korkma!
ışık tut yarınına.
EYLEM
gecelerle derin sohbete başladım
karanlık kayboldu
dört bir yana yaydım kardeş ışıkları
sınırlar sınırlar duvarlar kayboldu
uçurum farkına sarkıttım makineleri
beynimin iplerinden
çalıştılar çalıştılar
rahata erdi insanlar
kavga yok dünya büyük herkese yer var
göndere çektim sözlerimi
kan en güzel damarda akar
GARİP
eski paralar gibi harcanmış duygular
içi boş mezar taşlarına dualar
buruk yaşamların zafer işaretleri
gariptir.
gariptir gece yalnızlara âvâre bulutlar…
/// Bu şiirler, Yüce Devlet Dergisi’nin 10. Sayısında (5 Aralık 2011) yayınlanmıştır.
AŞMA
sen civciv misin ki kabuğunu kıracaksın.
hayatın çıta mı ki durmadan aşacaksın.
ancak sen kendine gelensin o yüce isimle.
sen dağları aşan ne bir devsin;
ne tarih büyüteçte bir cüce.
sen ne hükmeden kralsın, ne şah, ne de sultan.
sen zaman-ı kur’an’sın en mükemmel insan.
aşkla geçebilensin maddeden, candan, tenden.
aşkla anlayabilensin gerçeği can evi’nden.
ece çiçeğe söyle, aşk denilen heceyi!
at gözlüğünü at, sırça köşkü kır, ez internet böceği!
İNSAN SAATİ
yörüngesi olmayan
akrep yelkovan gibi
dolaşıyor insanlar
belirsizlik zamanı
kafalar karışıyor
bunlar nerenin canı
ne ki yeşil olsalar
kuruyorlar mevlânâ
cehennem’i dante’nin
oluyorlar kanava
zaman zaman olsa da
huzur veren la barba
hazlar sürer ve biter
insan düşer hurdaya
düşer insan hurdaya
BEYAZ
renkler seninle gelir
kokular kimlik verir huzura
ömür giysisini
bayramlık giyiverir
mutluluklar koşturmuştuk atlar
ikililikleri devirmiştik rüzgâr
üreyivermiştik can can
insanlık adına
sevinçtik
beyaz
ŞAFAK HAREKÂTI
dünyaya geldin ya ey oğul
ayaklarının altına yıldızlar seresim gelir
zembilimde keser sesleri
nasırlı ellerimde bebe gülücükleri
ekmek arslanın ağzında
arslan kedi olur çalışana
marmara’da uçtan uca minare yükseltileri
boğaz’da şerefe şerefe huzur sesleri
ülke boydan boya aydın ışıklı
lüks gömlekli amerikan piknik tüpü gücünde
tezlerinde nalıncı keseri
sözlerinde balçık güneşleri
MUTLULUK PLANI
mutluluk için plânla namaz
namazsız mutluluk plânlanamaz
DEMİR ATMA
fırtınalı hayâttan
huzur dolu göklere
bir demir atmadır
minare
/// Bu şiirler, Yüce Devlet Dergisi’nin 11. Sayısında (1 Haziran 2012) yayınlanmıştır.
Rasim DEMİRTAŞ Hakkında:
1962 yılında Bursa’da doğan Rasim DEMİRTAŞ; Bursa Elmasbahçeler İlkokulu’nu, Yıldırım Beyazıt Ortaokulu’nu ve Bursa Ticaret Lisesi’ni bitirmiş; Muğla Üniversitesi İşletmecilik Yüksekokulu’nda ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı Türk Sanat Musikisi Bölümü’nde bir süre öğrenim gördükten sonra Ankara Ü. DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde üniversite eğitimini tamamlamıştır. Müteahhitlik ve Osmangazi Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda oyunculuk da yapan şair; İstanbul Sultanbeyli Gediktaş Lisesi, Üsküdar Çengelköy Lisesi, Üsküdar İMKB Lisesi ve Üsküdar Cumhuriyet Lisesi, Bursa Osmangazi Cem Sultan Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak çalışmıştır.
Bazı şiirlerinde mahlas olarak Murat Günışığı adını kullanan şair birçok dergide şiirlerini yayınlamış ve bazı dergilerin kuruluşunda bulunmuştur. Şiir kitapları şunlardır: İnsan Saati (Bursa, 1996), Duygu Sayacı (Ankara, 1999), Güneşli Gölge (İstanbul, 2007).
İleti adresi şudur: rasimdemirtas62@mynet.com