ÜÇ MÜLKİYELİ, ÜÇ HATIRAT ve DARBELER
Kitaplar, Tanıtımlar, Eleştiriler
Ülkemizdeki kitap yayımı ve kitapla ilgili çalışmalar son senelerde bir hayli arttı. Yayınlanan kitap sayısında mühim bir artış oldu; artık daha çok kitap fuarı düzenleniyor; birçok gazete ayda bir kitap eki veriyor; ilk ve ortaöğretimde hemen her il ve ilçede kitap okuma yarışmaları düzenleniyor vesaire. Bunlar elbette ki çok sevindirici. Lakin kitap okuma oranının artıp artmadığı konusunda bir bilgimiz yok, yayınlanan kitapların kalitesi hususunda tereddütlerimiz var. Çünkü yayınevleri popülist davranıyor ve şöhreti olan herkese bir şekilde kitap yazdırıyorlar.
Yapılan kitap tanıtımları / eleştirileri ise yeterli değil. Birçok gazetenin verdiği kitap ekinde yapılan tanıtımlar ya pir aşkına veya menfaat uğruna yapılıyor. Bağlı olunan yayın grubunun kitaplarına elbette öncelik veriliyor. Yeni, değerli, farklı kitapların ise tanıtımlarına pek rastlanmıyor, maalesef. Az bilinen bir yazar ya da yayınevinin kitaplarına ise hayat hakkı tanınmıyor bile. E, ne de olsa vahşi kapitalizm devrindeyiz ve sloganımız “büyük balık küçük balığı yutar.”
Kitap eleştirisiyse neredeyse yok gibi. Ama zaten eleştiri de yok bizde. Ya da eleştiri denince çamur atmak veya polemik üretmek geliyor akla. Veya herkes büyük üstad, kitap tanıtımı / eleştirisine tenezzül buyurmuyorlar. Eserlerin gerçek kıymetinin ortaya çıkması, yazarların kendilerini geliştirmesi, okurun nitelikli esere ulaşması, kalitesiz eser ve yazarların elenmesi bakımlarından eleştiriye çok ihtiyacımız var. Erken kalkan kitap yazıyor ve kimse buna bir şey demiyor. E, ne de olsa “Konuşan Türkiye” dönemindeyiz. Kimin ne dediği, nasıl dediği değil, hezeyan bile olsa konuşması, deli saçması olsa bile kendini ifade etmesi önemli.
Biz olumsuzluklara aldıracak değiliz. Kendimize göre bir planımız var ve ne olursa olsun, kim ne derse desin (veya demesin) buna uyarız. Sitemizde şimdiye kadar kitap tanıtımı sekmemizde birçok kitabın tanıtımı ve eleştirisini yaptık ve bundan sonra da imkânımız elverdiği kadar yapmaya devam edeceğiz. Maksadımız kültür hayatımıza mütevazı bir açılım sağlamak, ondan da önemlisi gençlerimize örnekler sunup onların yetişmelerine katkıda bulunmaktır.
Üç Mülkiyeli, Üç Hatırat
Bu yazımızda, üç aydının hatıratlarını konu edineceğiz. Birisi üniversitede öğretim üyeliği ve gazete yazarlığı yapan, bir dönem siyasette aktif olarak bulunmuş olan bir kişi; diğeri yayın yönetmenliği de yapmış bir gazeteci; sonuncusu da gazete ve dergi çıkarmış, parti kurmuş bir mütefekkir. Birisi eski ülkücü, yeni milliyetçi demokrat; birisi eski solcu, yeni liberal demokrat; diğeri de bir Müslüman aydın. Ortak yanları ise Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye)’den mezun olmaları. Hatıratları, bir devri aydınlatıyor elbette ama mülkiyeli olmalarından ötürü siyasi tarihimiz açısından da önemli. Bu yazımızda bu üç kitabı (darbe meselesi ülkemizin önemli konularından biri olduğundan) daha çok darbe ile ilgili iktibaslar yaparak ele almaya çalıştık.
Kanaatimce bu üç eser birlikte okunmalı. Elbette kıyaslamak için ama mesele sadece kıyas değil. Üç ayrı fikrin yönetime bakışının (özelde darbeler ve bunlara karşı alınan tutumlarının) künhüne vararak öğrenebilmek için böyle yapmak gerekir kanaatindeyim. Yusuf Akçura’nın 1904 yılında yayımladığı (ve Osmancılık, Pan İslamizm, Türkçülük fikirlerini inceleyip kıyasladığı) Üç Tarz-ı Siyaset başlıklı makalesi gibi farklı dünya görüşlerini ve siyasetlerini bir arada inceleyen kapsamlı çalışmalar günümüzde maalesef bulunmuyor. Hâlbuki (bir ilaveyle yani Batıcılıkla beraber) bu dört ana dünya görüşü ülkemizde hâlâ çok canlı bir şekilde yaşıyor, savunuluyor, tartışılıyor ve bunlar için mücadele ediliyor. Onun için bu fikirleri savunanların eserlerini bir arada inceleyip farklılıkları, tutarlılık ya da tutarsızlıklarını, faydalarını veya zararlarını tartışmak; ülkemiz, millet ve devletimiz, geleceğimiz için çok değerli bir eylem olacaktır.
Milliyetçi Mülkiyeli
En gencinden yani 1956 doğumlu Mümtaz’er TÜRKÖNE’den başlayalım isterseniz. Türköne’nin kitabı, DARBE PEŞİNDE KOŞAN BİR NESİL 68 KUŞAĞI (Nesil yay., 8. baskı, İstanbul, 2009) başlığını taşıyor.
…
(Yazının devamı Haydar Murad HEPSEV’in Medeniyet Millet Devlet Birlik (Yüce Devlet Dergisi ve Yayınevi, İstanbul, Kasım 2010) kitabındadır.)
/// 30 Haziran 2009 tarihinde yucedevlet.com’a eklenen bu yazı, sitemiz yeniden yapılandırılmadan (Aralık 2011′den) önce 1120 kez okunmuştu.
I am a student of BAK College. The recent paper competition gave me a lot of headaches, and I checked a lot of information. Finally, after reading your article, it suddenly dawned on me that I can still have such an idea. grateful. But I still have some questions, hope you can help me.