BURSA’DA MEDFUN YÜCE ZATLAR
653 sene önce fethedilerek Osmanlıların eline geçen Bursa, Devlet-i Aliyye’ye payitaht olma şerefine mazhar olmuş mübarek bir şehirdir. Gerek mimari eserleri ve gerekse tabiat güzelliği bakımından zengin bir memlekettir. Bu bakımdan Türkiye’nin sayılı şehirlerinden biridir. Fakat asıl Bursa’yı Bursa yapan, Bursa’da yaşamış ve türbeleri de burada olan padişahlar, veliler ve âlimlerdir. Devlet-i Aliyye’nin ilk altı padişahı Bursa’da medfundur. Bu padişahlar sırasıyla şunlardır:
- Sultan Osman Gazi,
- Sultan Orhan Gazi,
- Sultan Birinci Murad Hüdavendigar,
- Sultan Yıldırım Bayezid,
- Sultan Çelebi Mehmed,
- Sultan İkinci Murad.
Bursa’nın fethine Osman Gazi teşebbüs etmiş fakat fetih Orhan Gazi’ye nasib olmuştur. Bursa, İstanbul’dan sonra en fazla padişah, âlim ve evliyanın medfun bulunduğu bir şehirdir. Bursa, payitaht olduğundan birçok bakımdan gelişmiştir.
Bursa’da yatan belli başlı âlim ve evliyalar şunlardır: Emir Sultan, Üftade, İsmail Hakkı, Süleyman Çelebi, Molla Fenari, Molla Hüsrev, Pir Emir, Hocazade Muslihuddin, Molla Hayali, Abdal Mehmed, Ahmed Dai, Lamii Çelebi, Alaca Hırka, Molla Arab, Kara Mustafa, Mevlana İyaz, Davud Kadı, Abdullatif Kudsi, Şeyh Küşteri, Mevlana Zeyrek, Ömer Sifai (Bursa’da medfun daha çok zevat vardır, fakat buraya yalnız belli başlıları alınmıştır.)
Bursa’daki âlim ve evliyaların belli başlılarının kısa tercüme-i halleri şöyledir:
EMİR SULTAN HAZRETLERİ
Asıl ismi Şemsüddin Mehmed Emir Sultan Buhari’dir. 1349-1431 yılları arasında yaşayan Emir Sultan, Sultan Yıldırım Bayezid’e damad olmuştur. Buharalı olması hasebiyle Şemsüddin-i Buhari diye de anılan bu zat, devrinin en seçkin ulemasındandır. Halvetiye tarikatına mensuptur ve müderrislik yaparak birçok talebe yetiştirmiştir.
ÜFTADE HAZRETLERİ
Bursa’da çok meşhur olan bu zat, büyük bir mutasavvıftır. Asıl ismi Mehmed Muhyiddin Celveti olan Üftade, devrinin Kutb-ı cihanıydı. Bursa’da tanıdığı Bayramiye şeyhlerinden Hızır Dede’ye kapılandı. Bursa camilerinde imamlık ve müezzinlik yaptı. Şeyhinin vefatından sonra irşada başladı. Üftade hazretleri, Aziz Mahmud Hüdayi tarafından sistemleştirilen Celveti tarikatının kurucusu olarak kabul edilir.
İSMAİL HAKKI BURSEVİ HAZRETLERİ
Aydos’ta doğan bu zat, Bursa’da yerleşmiş ve 1793’te aynı şehirde vefat etmiştir. İslam âlemi ve bütün müsteşrikler tarafından bilinen meşhur ‘Ruhu-l-Beyan’ tefsirinin müellifidir. Kısa bir süre İstanbul ve Şam’da kaldıktan sonra, Bursa’ya döndüğünde bütün kitaplarını vakfederek bir kütüphane kurdurmuştur. Ayrıca tekke ve camiini yaptırtan Bursalı İsmail Hakkı’nın Ruhu-l-Beyan’dan başka birçok eseri vardır.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
Süleyman Çelebi, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin kayınbabası Şeyh Edebali’nin torunu Ahmed Paşa’nın oğludur. Türk Edebiyatında ve halk arasında pek meşhur olan Mevlid adlı mübarek manzumenin şairidir. Süleyman Dede diye de anılan Süleyman Çelebi, Yıldırım Bayezid ve Emir Süleyman devrinde imamlık yapmıştır.
MOLLA FENARİ
Osmanlı Devleti’nde ilk defa şeyhülislam olan bu zatın asıl ismi Hamza bin Mehmed Şemseddin’dir. Fenercilik sanatı yaptığı veya Horasan’da Fenar’da doğduğu ve oradan gelmiş olduğu için bu lakabı almıştır. 1351-1429 yılları arasında yaşayan Molla Fenari, Zeyniye tarikatına mensuptur. Arapçaya, Araplardan daha fazla vakıf olan bu zatın yüzden fazla eseri vardır.
MOLLA HÜSREV
Kendisi hakkında Fatih’in Ayasofya Camii’nden çıkarken ‘Zamanımızın Ebu Hanifesi gidiyor’ buyurduğu bu zat, Fatih’e kazasker ve İstanbul Kadısı olmuştur. Fıkıh hakkında kaynak olacak birçok eser sahibidir. 1481 yılında vefat eden Molla Hüsrev’in ayrıca şiirleri ve Arapça kasideleri mevcuttur.
HOCAZADE MUSLİHUDDİN
1487 yılında vefat eden bu zat, zengin bir babanın oğlu olduğu için bu adla anılır. Kazaskerlik; Edirne, İstanbul, İznik’te kadılık ve müderrislik ve Sulataniye müderrisliği yapmıştır. Zamanının en büyük âlimlerinden olan bu zat, Emir Sultan mezarlığında gömülüdür.
MOLLA ARAB
Aslında Türk olan bu zat Antakya’da doğmuş, Mısır’da okumuş, Kudüs yolu ile Bursa’ya geldiğinden bu isimle meşhur olmuştur. Fıkıh’ta ‘Nihâye’ isimli kitabı pek meşhurdur. Kendisi zamanındaki padişahların tertip ettiği birçok seferlere iştirak etmiş ve kahramanca harp etmiştir. 1431 yılında vefat eden bu zatın kimyaya ait bir de risalesi mevcuttur.
ABDULLATİF KUDSİ
Horasan’dan gelen ve 1452’de vefat eden bu zat, Zeyniye tarikatını Burs’da yayan bir zat olarak tanına gelmiştir. Birçok kitabı olan bu âlime Fatih devrinde güzel bir türbe yapılmıştır.
ÖMER ŞİFAİ
Bursa’da yerleşmiş âlim ve tabiplerden olan bu zat, 1740’ta vefat etmiştir. Tıp tarihinde yer almıştır ve Batılılarca çok tanınır. Reisü-l-etibba (Baş Hekim) olan bu âlimin birçok tıbbi eserleri mevcuttur.
***
Haydar Hepsev’in bu ilk yazısı, Milli Türk Talebe Birliği’nin 29 Mayıs 1979’da ‘Fetih Özel Sayısı’ olarak yayınlanan Gençlik Bülteni’nde yer almıştır. Bazı değişikler yapılan yazıdaki bilinmeyen kelimeler aşağıya yazılmıştır.
medfun: gömülmüş.
payitaht: başşehir.
Devlet-i Aliyye (Yüce Devlet): Osmanlı Devleti’nin asıl ismi.
ulema: âlimler.
tercüme-i hal: biyografi.
zevat: zat kelimesinin çoğulu.