İSLAM GENÇLİĞİ, HANGİ KİTAPLARI OKUMALI?
Öncelikle Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm‘i, elbette. Hatta her gün için vird edinerek; aşkla ve şevkle; hatta ayet ayet, sure sure ezberleyerek; hatta mealiyle beraber, tefsiriyle beraber.
Riyâzu-s-Sâlihîn‘i yani sahih hadislerin bulunduğu kitabı, ikinci olarak. Kur’an ve hadisin bir bütün olduğu idrakiyle.
Bir ilmihal kitabını, sonra. Tercihan Ömer Nasuhi Bilmen‘in Büyük İslam İlmihali‘ni.
Din İlimlerinin İhyası anlamına gelen İhyau Ulumu-d-Din‘i; İmam Gazalî‘nin muhteşem ve mübarek eserini.
Asr-ı Saadet’i samimiyetle anlatan bir eseri, yani M. Âsım Köksal‘ın İslâm Tarihi‘ni.
Bunlardan sonra… Mehmed Akif’in hayatını, Safahat’ını ve diğer eserlerini; Bediüzzaman’ın hayatını ve Risale-i Nurlarını (özellikle Sözler, Lem’alar ve Mektubat’dan en az birini), Üstad Necip Fazıl’ın hayatını ve eserlerini (özellikle Çöle İnen Nur, O ve Ben, Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu, İdeolocya Örgüsü, Bir Adam Yaratmak, Ulu Hakan II. Abdülhamid Han kitaplarını) ve Üstad Sezai Karakoç’un hayatını ve kitaplarını (özellikle İslamın Dirilişi, Yitik Cennet, Çağ ve İlham I, Ruhun Dirilişi, Hızırla Kırk Saat, İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü) mutlaka okumamız gerekir; zevkle ve sevgiyle, birbirine tercih etmeyerek, mümkünse eş zamanlı olarak…
Yeri gelmişken şu hususu mutlaka ilave etmek gerek: Sadece Safahat veya Risale-i Nur okumak, Büyük Doğu ya da Diriliş okumaları yapmak, nakıstır, eksiktir, yanlıştır. Tekçilik, tekelcilik, şahısçılık yapmak demektir. Belki eş zamanlı okuma yapmaya vaktimiz müsaade etmeyebilir, o zaman bir planlamadan sonra ona göre okuma yapılır. Velakin “sadece ve yalnızca şu kitaplar faydalıdır, bunları okuruz, başkalarına gerek yoktur” diye iddia etmek, işte tekçiliğe ve tekelciliğe saplanmak demektir..
İslam aydını olanlara, üniversite mezunu müslümanlara, lisede ve üniversitede okuyan gençlere naçizane önerilerimiz bunlardan ibarettir.
/// Haydar Hepsev’in bu yazısı, Yüce Devlet Dergisi’nde (13. Sayı, 25 Kasım 2013) yayınlanmıştır.